SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SALAT

<< 236 >>

باب: الصلاة في الجبة الشامية.

7. Şam Cübbesiyle Namaz Kılmak

 

-وقال الحسن في الثياب ينسجها المجوسي: لم ير بأسا. وقال معمر: رأيت الزهري: يلبس من ثياب اليمن ما صبغ بالبول. وصلى علي في ثوب غير مقصور.

Hasan-ı Basri Mecusî birinin diktiği elbise ile namaz kılmada bir sakınca görmediğini söylemiştir. Ma'mer de şöyle demiştir; "Zührî'yi idrarla boyanmış Yemen işi bir elbise ile namaz kılarken gördüm." Hz. Ali de yıkanmamış bir elbise ile namaz kıldı.

 

حدثنا يحيى قال: حدثنا أبو معاوية، عن الأعمش، عن مسلم، عن مسروق، عن مغيرة بن شعبة قال:

 كنت مع النبي صلى الله عليه وسلم في سفر، فقال: (يا مغيرة، خذ الإداوة). فأخذتها، فانطلق رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى توارى عني، فقضى حاجته، وعليه جبة شأمية، فذهب ليخرج يده من كمها فضاقت، فأخرج يده من أسفلها، فصببت عليه، فتوضأ وضوءه للصلاة، ومسح على خفيه، ثم صلى.

 

[-363-] Muğîre bin Şu'be'den şöyle nakledilmiştir: "Bir seferde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteydik. 'Ey Muğîre! Matarayı tut' dedi. Ben de onu tuttum. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biraz ilerledi ve nihayet benden uzaklaştı. Sonra ihtiyacını giderdi. Bu esnada üzerinde Şam işi bir cübbe vardı.Yeninden elini çıkarmaya çalıştı. Ne fayda ki cübbenin yenleri dardı. Bu yüzden elini cübbenin altından çıkardı. Daha sonra eline su döktüm, Namaz için abdest aldı. Mestleri üzerine meshetti, sonra namaz kıldı."

 

 

AÇIKLAMA:     (Şam'da Dikilen Cübbe ile Namaz Kılmak) Bu başlık necasetin bulunmadığı kesin olarak bilindiği sürece kâfirlerin üretmiş olduğu elbiseyle namaz kılınabile­ceğini göstermek için konulmuştur. Çünkü o dönemde Şam, küfür diyarı (daru'l-küfr) İdi. Bu hadisin başka rivayetlerinde söz konusu cübbenin Rumlar'ın giydiği bir elbise olduğu ve yünden yapıldığı belirtilmiştir. Nebi s.a.v.'in bu cübbeyİ giymesi, namaz kılarken onu çıkarmaması bu hadisin başlıkla olan ilişkisini açıklar. Rivayete göre Ebu Hanife yıkanmadığı sürece bu tür elbi­selerle namaz kılmayı mekruh kabul etmiştir. İmam Malik'in ise, bu tür elbise ile namaz kılanların, vakit çıkmadığı takdirde namazlarını iade etmeleri gerektiği görüşünü benimsediği nakledilmiştir.

 

(Hz. Ali yıkanmamış bir elbise ile namaz kıldı); Yani yeni bir elbise ile na­maz kıldı.